DLT Amplifikatörleri - 1987 RR-PA Barlo Mk.
Bu mesajda sizlerle, amfim hakkında bazı detayları paylaşmak isterim.
Bu amplifikatör M. T. Öztuna tarafından (nam-ı deliturko) Mersin'de E. E. Akbay'ın da yardımları ve katkıları ile yapılmıştır. Kabinini Çizmeli Kedi Atölyesinin sahibi ve de çok sevdiğim Ufuk tarafından çok özenle ve de güzel bir şekilde yapılmıştır (fingerjoint adı verilen cinsten bir kabin olup, tolexini de en kalitelisinden kullandığımızı yeri gelmişken belirtmek isterim). Amplifikatörün içinde en özenli parçaları kullanmış olup, kendimizce bilgi ve tecrübe birikimi sayesinde de çok sevdiğim ve de hep kullandığım bir amplifikatöre kavuşmuş oldum.
Amplifikatörün üretimi öncesinde, parçaları hakkında, ve de nasıl olması gerektiği hakkında epey kafa patlattığımızı, hatta elektrikli bir şekilde de tartıştığımızı belirtmem kesinlikle gerekir. Daha önceleri ABD'de yaşarken uzun bir süre 1974 yılı üretimi bir metal panel 1987 kullanmış olduğumdan, bir nebze olsun bu Marshall Plexi cinsi amplifikatörün üretiminde, ve de detaylarında kendi isteğim yönünde ve hatta minik detaylar olsa da aslında ortalıkta da çok da rastlanmayan tipte uygulamalarımız oldu.
Amplifikatörün hem güç trafosu hem de çıkış trafosu Hammond markadır. Güç trafosu normal bir Marshall Plexi güç trafosu olmayıp, ciddi bir güç kaynağı olmanın yanında, verdiği voltaj 275V-0-275 (200mA) şeklindedir. Tam model olarak Hammond 370HX. Bu trafo sayesinde plate voltajını 400V gibi bir seviyelerde tutup, normalde Plexiler'de olan 450 veya daha üstü voltaj seviyeleri yerine, daha akıcı bir ton verebilen bu yapıyı kullandık. Bunun yanında çıkış trafosu da tam model olarak Hammond 1750N'dir.
Bunun yanında, kullandığımız diğer parçalar Sozo kapasitörler gibi gayet düzgün ve de işe yarar parçalar oldu. Çok abartı bir kalitede olduğunun iddiasına gerek yoktur, ama bildiğim kadarı ile Marshall'ın veya hatta bir kaç butik üreticinin kullandığı parçalardan daha kaliteli olduklarını söylemekte de fayda vardır.
50W'a dayanan bir gücü olduğundan dolayı, bu aleti kullanmak aslında pek de kolay olmamakta. Özellikle bir diğer sebep, o sevdiğim ve sevilen Marshall gain seslerini ancak yüksek seste, güç lambalarının da kırılması ile vermeye başlaması.
Bundan dolayı bu aletin yanına bir adet Alen Geere Watt Killer 100W koymuş durumdayım. Bu aletin 14dB gibi yüksek bir değerde gayet de net bir şekilde sağladı ses düşümünden dolayı, bu amfiyi evde bile kullanabiliyorum. Hala ses gayet yüksek, yanlış anlaşılmayayım, 14dB'de de amfi kendini 50W yerine 1.6 Wattlık bir amfi olarak görmekte. Ayrıca, sahne ve stüdyo kullanımı için de bu Watt Killer 100W'ın üzerinde ikinci ve üçüncü kademeler çok faydalı olmaktalar. 22W ve 18W gibi seviyelere düşürmekteler bu 50W'lık amplifikatörü.
Bu kadar gain'den sonra amplifikatörümün çok sevdiğim, hafif kırılmış Marshall seslerine geri döneyim istedim:
Umarım birilerinin işine bir zaman yarar...
Sevgi ve saygılarımla,
Dr. M. Barlo
01 2012, Istanbul
Bu amplifikatör M. T. Öztuna tarafından (nam-ı deliturko) Mersin'de E. E. Akbay'ın da yardımları ve katkıları ile yapılmıştır. Kabinini Çizmeli Kedi Atölyesinin sahibi ve de çok sevdiğim Ufuk tarafından çok özenle ve de güzel bir şekilde yapılmıştır (fingerjoint adı verilen cinsten bir kabin olup, tolexini de en kalitelisinden kullandığımızı yeri gelmişken belirtmek isterim). Amplifikatörün içinde en özenli parçaları kullanmış olup, kendimizce bilgi ve tecrübe birikimi sayesinde de çok sevdiğim ve de hep kullandığım bir amplifikatöre kavuşmuş oldum.Amfinin görsellerinden ve de detaylarından bahsetmeden önce, YouTube ile sizlere sesini de duyurmak isterim:
Ve canlı olmayan ama nisbeten daha kontrollü ve temiz bir kayıt olan aşağıdakini de paylaşmak isterim:
Amplifikatörün üretimi öncesinde, parçaları hakkında, ve de nasıl olması gerektiği hakkında epey kafa patlattığımızı, hatta elektrikli bir şekilde de tartıştığımızı belirtmem kesinlikle gerekir. Daha önceleri ABD'de yaşarken uzun bir süre 1974 yılı üretimi bir metal panel 1987 kullanmış olduğumdan, bir nebze olsun bu Marshall Plexi cinsi amplifikatörün üretiminde, ve de detaylarında kendi isteğim yönünde ve hatta minik detaylar olsa da aslında ortalıkta da çok da rastlanmayan tipte uygulamalarımız oldu.
Amplifikatörün hem güç trafosu hem de çıkış trafosu Hammond markadır. Güç trafosu normal bir Marshall Plexi güç trafosu olmayıp, ciddi bir güç kaynağı olmanın yanında, verdiği voltaj 275V-0-275 (200mA) şeklindedir. Tam model olarak Hammond 370HX. Bu trafo sayesinde plate voltajını 400V gibi bir seviyelerde tutup, normalde Plexiler'de olan 450 veya daha üstü voltaj seviyeleri yerine, daha akıcı bir ton verebilen bu yapıyı kullandık. Bunun yanında çıkış trafosu da tam model olarak Hammond 1750N'dir.
Bunun yanında, kullandığımız diğer parçalar Sozo kapasitörler gibi gayet düzgün ve de işe yarar parçalar oldu. Çok abartı bir kalitede olduğunun iddiasına gerek yoktur, ama bildiğim kadarı ile Marshall'ın veya hatta bir kaç butik üreticinin kullandığı parçalardan daha kaliteli olduklarını söylemekte de fayda vardır. Güç lambası olarak TungSol EL34B'leri tercih ettim, ve de diğer lambalar (4 preamp lambası) da JJ ECC83s ve 803s şeklinde. Ayrıca bu aygıt üzerinde bir de ECC83s ile çalışan bir paralel loop devre yapısı da vardır, E. E. Akbay sağolsun, detaylarını çok güzel halletti. Bu sayede, delaydir chorustur gibi efektleri sadece kayıt sonrasında girmekle kısıtlı olmuyoruz. Hatta alttaki Alen Geere Reverb pedalı için çektiğim bu videoda bu loopu duyabilirsiniz:
50W'a dayanan bir gücü olduğundan dolayı, bu aleti kullanmak aslında pek de kolay olmamakta. Özellikle bir diğer sebep, o sevdiğim ve sevilen Marshall gain seslerini ancak yüksek seste, güç lambalarının da kırılması ile vermeye başlaması.
Bundan dolayı bu aletin yanına bir adet Alen Geere Watt Killer 100W koymuş durumdayım. Bu aletin 14dB gibi yüksek bir değerde gayet de net bir şekilde sağladı ses düşümünden dolayı, bu amfiyi evde bile kullanabiliyorum. Hala ses gayet yüksek, yanlış anlaşılmayayım, 14dB'de de amfi kendini 50W yerine 1.6 Wattlık bir amfi olarak görmekte. Ayrıca, sahne ve stüdyo kullanımı için de bu Watt Killer 100W'ın üzerinde ikinci ve üçüncü kademeler çok faydalı olmaktalar. 22W ve 18W gibi seviyelere düşürmekteler bu 50W'lık amplifikatörü.Altta örneklerle bu gain sesini (yüksek seste, ama ses düşümünü de Watt Killer 100W ile sağlayarak) size dinletmek isterim (gerçi bu videoda Watt Killer 50W var, ve de 11-12dB gibi bir düşüm sağlamakta, dolayısı ile aslında Watt Killer 100W daha bir verimli, ama tabi Watt Killer 50W da yetmekte). Ayrıca bu videoda amfimin hem Randy Rhoades (RR) modunu hem de JUMPED halini görebileceksiniz. Artı üzerine "boost" pedalları (çok sevdiğim Alen Geere Serene ve Boom Boost pedalları ile) göreceksiniz:
Bu kadar gain'den sonra amplifikatörümün çok sevdiğim, hafif kırılmış Marshall seslerine geri döneyim istedim:
Kabin Ufuk Biçer, Eskişehir'de Çizmeli Kedi Atölyesi'nin sahibi, tarafından çok özenli ve de bence güzel bir şekilde yapılmıştır. Fingerjoint bir kabin olup, bence kırık beyaz tolexi de ekranlaması da çok güzeldir.
Toparlamak gerekirse, sağ kolum gibi görmekte olduğum bu amfiyi çok sevmekteyim. Türkay'ın Eşref'in ve Ufuk'un ellerine sağlık.
Bitirmeden önce bir dip not geçmek isterim. Lütfen "ucuz" olması için bu cins bir yapıma yönelmeyin. Kesinlikle tavsiye etmem. Tam olarak ne istediğinizi bilmiyorsanız, ve genel olarak bir Marshall tonu istiyorsanız, o zaman alınacak en iyi amplifikatör bir Marshall'dır. Ondan daha ucuz olacak diye benimki gibi bir amplifikatör hadisesine girmenizin pek alemi yok. Ama elbette duyduklarınızı seviyorsanız, ve de tecrübe ile bu hadiseleri biliyorsanız (mesela ben şahsen Marshall'ların bright kanallarının fazla bright olduğunu düşünürum ve de ondan benim amplifikatörümde bright cap yoktur), o zaman elbette çok iyi bir opsiyon.
Umarım birilerinin işine bir zaman yarar...
Sevgi ve saygılarımla,
Dr. M. Barlo
01 2012, Istanbul
Yorumlar
Yorum Gönder